12.01.2014

Başka türlü birşey

Ne bir gündür, ne bir saattir anlatmaya çalışacağım an. Sadece bir andır, kimbilir belki de bir kaç sefer üstüste yaşanırsa uzatılabilecek kadar kısacık. Zaman da ardarda getirdiğimiz anlardan oluşmuyor mu zaten? Ömür de bu ardarda zamanlarla yaşanmıyor mu?

Yastıkların altına saklamak isteyebileceğim kadar bana ait, kilitli kapılar ardına hapsetmek isteyebileceğim kadar kıymetli. Ve kaybetmek istemediğim için endişe duyuyorum. Kahveyle, sigarayla, çikolatayla, hatta Barış Mançoyla bile ilgisi yok, sanırım sadece sessizlikle ilgisi var. Kapalı TV'nin, uyumuş çocuğun, sessize alınmış telefonun, günlerden pazar olmasının faydası çok büyük biliyorum ama saklamak istediğim bu anı yaratan hiçbiri değil sadece benim biliyorum. Uyku gibi bir hal. Birazdan da geçecek gidecek farkındayım, ama resmetmek istedim. Çünkü böyle anlara ihtiyacım olduğunda açıp okumak ve umut dolmak için buna ihtiyacım var.

Günlerdir aklıma takılan, içimden sürekli tekrar ettiğim bir şiir var;

Başka türlü birşey benim istediğim
Ne ağaca benzer ne de buluta
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava

İşte bu şiirdeki o yer şu an içimde!

Biri içeride uyuyor, diğeri yanımda uyuyor. Dedim da uyku hali gibi birşey, ama ben uyanıkım!

Mutlu pazarlar


Hiç yorum yok: