11.01.2011

Kahve Tadımının Püf Noktaları




Pazar günü sevgili Zeynep’in organizasyonu ile sabah kahvemzi içmek ve kısacik zamanda kahve hakkında pek çok keyifli detay öğrenmek üzere Galatasaray’daki Starbucks’da idik. Ben ilk blog bulusmamis gerçekleştirdim, güleryüzlü, yetenekli, sohbeti doyumsuz 9 güzel insanla tanistim. Damağim kahve tadımını öğrendi, gözlerim güzel fotoğraflar gördü, kulaklarım güzel sohbetlerle pasini sildi ve bir tekrarını en kisa zamanda tekrarlama dilekleri ile aklim bu güzel insanlarda kaldi.

Starbucks 2003 de geldik İstanbul’a dedi, ben 1997 senesinde güzel kahve içebilmek için Carusel’in en alt katinda, atli karincanin hemen yanındaki cafede, canli piyano dinleyerek French Press'de kahve içmeye gittiğimi hatiladim. Ne fitre kahveyi biliyordum o zamanlar, ne esspressoyu, bir tek French Vanilya vardi Pressde, ben de hep ondan içerdim. O zamanlardan bu yana 13 sene geçmiş, benim de kahve tutkum gelişmiş, oturmuş ve bir alışkanlığa dönüşmüş.

Şimdilerde evimde kahvenin her türlüsü hazirlamak için makinelerim, gerekli malzemelerim var. Pazar günü öğrendiklerimle de bilgilerim, damak zevkim daha çok gelişti, beni mutlu etti.

İlk saatlerde kahveyi elimizle üzerini kapatarak koklamayı öğrendik. Kahvenin yetişen bölgeye gore, o bölgedeki tüm kokuları çekirdeklerinin içine çektiğini ve bu sayede doğal bir aromalarının olduğunu öğrendim. Latin Amerikada yetişen kahve çekirdeklerinin kakao koktuğunu, bu yüzden yanında kakaolu kek ya da çikolata yemenin o kahvenin tadımında yarattığı değişiklikleri tadarak deneyimledik. Yine Afrika Kahvelerinin portakal mandalina tadında aromalar içerdiğini limonlu kek yiyerek farkettik. Asya Kahvelerinin de toprak, kum gibi koktuğunu ve daha sert olduğunu öğrendik. Benim her zaman Starbucks’da tercih ettiğim ve evime de aldigim Sumatra Kahvesinin Asya Kahvesi olduğunu , en güzel lezzetini de peynir ve zeytinyağlı dolma yiyerek alabildiğini öğrendim ve eve gelir gelmez ilk yaptigim kahve demleyip peynir ile yemek oldu.

Starbucks’ın ana politikasinin evimiz ve işyerimizden sonra gidebileceiğimiz bir ortam yaratmak olduğu için bu politikalarini ‘’Üçüncü Durak’’ olarak nitelendirdiklerini öğrendiğim an diğer cafelere sadece birşeyler içmek ve yemek için gittiğimi, Starbucks’a ise evde okuduğum kitabın devamını orada okumak isteyebileceğim kadar sıcak hissettmemin sebebini de öğrenmiş oldum.

Şimdi sizlere kahveden alabileceiğiniz lezzeti daha da arttirmanin yollarını anlatacagim.

Bir bardak siyah kahvesi şekersiz ve sütsüz olarak alın ve burnunuza yaklaştirirp elinizle de bardağın üzerini kapatarak tüm kokuyu içinize çekin. Kakao, turunçgiller ya da topraktan birini hisedeceksiniz, buna gore bir yiyecek daha alın yanınıza. Önce kahveyi hiçbirşey yemeden dudaklarınız ile höpürdeterek içinize çekin ki kahve bu basınçla damla damla dilimizin her yerine püskürsün. Ağzınız kuruyor ise asiditesi düşük, eğer ağzınız sulanıyor ise asiditesi yüksek bie kahve içiyorsunuz demektir. Sonra kahvenize uygun yiyecekten bir dilim atin agziniza ve tekrar bir yudum daha için, böylece kahveden aldığınız lezzet farkını hissedeceksiniz. Unutmayın, bütün Starbucks calisanları hangi kahveyi içiyorsaniz size ona uygun yiyecek önerebilecek kadar bilgili ve hevesliler.

Sevgili Zeynep’e bu organizasyonundan dolayı bir kez daha teşekkür ediyor, yeni tanıştığım blog dostlarına da sevgilerimi iletiyorum.

18 yorum:

Saglıklımutfak dedi ki...

Gerçekten çook güzel bir pazardı. Tadı damağımda kaldı ne yapsak bir cumartesi yine strabucks da buluşup sohbet mi etsek:) sevgilerimle

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Hilalcigim, evet sen tasinmadan bulusalim, Fındıkzade konusalim, cocuklugumuza donelim:)

Saglıklımutfak dedi ki...

Ooooo çok var benim taşınmama:) ama anlaştık gsm numaramı mail atıyorum sana:) öperim

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Tamam Hilalcigim:) Ben de opuyorum,

Stil Direktoru dedi ki...

Kuşum bende burun var sorma bin koku koklasam kahve koklamaya gerek kalmaz :) Ne alaka deme aklıma geldi hihi öperim kocaman.

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Edacigim demek sen parfumleri sırayla koklarken arada kahve koklamaya ihtiyaci olmayanlardansın:))

Syhn dedi ki...

starbuck ı geçip üçüncü adresim olarak seni mi seçsem :) ne de güzel o acı kahveyi demlemiş içmiş birde!!
:)
bende en yumuşağından en şekerlisinden içerken..

tanıştığımıza gerçekten çok memnun oldum başka başka sohbetlerde buluşmak üzere ..

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Seyhancigim gel vallahi bizim evdeki jazz koleksiyonu Starbucks'ın huzurlu ortamini aratmaz ehehe:)

Selfet dedi ki...

Kahvenin püf noktalarını keşfetmişken birde yeni insanlarla sohbetin püf noktalarını keşfettik sanki :) Çok güzel bir gündü,nice güzel kahve sohbetlerinde buluşmak dileğiyle Zeynepcim :)Gülen gözlerinle çok sıcak birisin..Sevgiler..

Zeynep'in Evi dedi ki...

zeynep ben çok istememe rağmen seninle sohbet edemedim, halbuki ne çok isterdim uzuuun uzunn konuşmayı, sohbet etmeyi..bigün yapalım olmaz mı..

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Selfetcigim cok tesekkur ederim canim, konusacak paylasacak cok sey var, tekrar gorusmek bulusmak dileği ile,

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Zeynepcigim, tabiki yapalim, hatta yakın zamanda yapalım, Paris var, fotograf var yemek var, konu cok, vakit yaratalim muhakkak.
Sevgiler,

kristalkelebek(aslı) dedi ki...

Prensescim ne güzel bir Pazar günü geçirmişsiniz, imrenmemek elde değil..
Kahveyle ilgili paylaştığın bu püf noktalarına dikkat ederek içeceğim ben de bundan sonraki ilk kahvemi:).
Çoook öpüyorum..Sevgiler:).
kelebekin aslı

narcicegirengi dedi ki...

Cok guzell gercekten. Bir solukta okudum. Guzel bir etkinlik olmus ve siz de bizlere yansitarak ordaymiscasina bilgilenmemizi sagladiniz.Cok hos:)
Tavsiyelerinizi deneyecegim:)
Sevgilerimle

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Aslicigim, teşekkür ederim kelebekim, sen İstanbul'a ugradiginda seninle de bir kahve icecegiz insallah:)
Sevgiler,

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Narcicegi rengi,
Çok teşekkür ederim, gerçekten cok güzel bir gündü,
Sevgiler,

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Ceren teşekkür ederim,

Stil Direktoru dedi ki...

Aynen şeker burun sağolsın hihi :)