1.02.2011

Lüsyen ve Mantar Çorbası

Sakin, sessiz, karmaşasız bir gün.. Evde olmak, iki küçük kar tanesinin düşeceğini beklemek elimde fotoğraf makinesi ile, ve mutfağımda pişen güzel yemeklerin kokusu ile bir yudum kahve, iki satır öykü.. Bugün güzel aydınlık ve renkli bir gün tüm soğuğu ısıtan, hatta içimi ısıtan. hiç adetim değildir çok satan kitaplar listesinden kitap alıp okumak, ama kitabın arkasını okuyunca dayanamadım aldım. Ne yalın bir anlatim, ne sürükleyici bir öykü, 60 yaşındaki Abdülhak Hamit Bey'in, ömrünün sonbaharında 18 lik Lüsyene ilk görüşte aşkı. Daha ilk sayfalarında Orson Welles'in ''i now what is this to be young'' şarkısı aklma geldi. Ben genç olmanın ne demek olduğunu biliyorum, fakat sen yaşlı olmanın ne olduğunu bilmiyorsun... 1912 senesi Brüksel-Londra arası Avrupa kokusu, ve o titiz, özenli, şık günler geceler... Bu kalın kitap bana epey bir zaman hayal kurdaracağa benziyor.
















Mantar almıştım marketten, fırında yapmak için, ama sabah havada kar görünce çorba pişiresim geldi. Sıcak, koyu ve lezzetli mantar çorbası bu soğuk kış gününü ısıtacağa benziyor.



















Malzemeler

300 gr mantar
1 litre su
1/2 çay bardağı zeytinyap
3 yemek kaşığı un
1 su bardağı süt
tuz karabiber

Hazırlanışı
1-Mantarları ince dilimleyip 1 litre suda haşlayın.
2-Başka bir tencerede yağ ile unu kavurun, kavrulan una mantarları ekleyin ve karıştırın. Arsından blendardan geçirin.
3-1 bardak süti tuz ve karabiberi de ekleyerek bir iki dakika kaynatın

8 yorum:

Saglıklımutfak dedi ki...

Benimde Şah sultan sürünüyor 2aydır elimde:) Lüsyen de ne güzel isim yaaa:) O kahve yi birlikte içmek isterdim vallahi ne yalan söyleyeyim:) ne keyifli olurdu:) Çorba da müthiş ellerine sağlık canım

Sütüme Sarelleme Karışma!!! dedi ki...

yağdı o kadar sonunda, çocuklar gibi gülümsedim ağzımı kapatamadım gülmekten yürürken çok çok mutlandım! durum bende de aynı herkes bir yöne ben aksine nedense:) ama madem oyle bir şans veririm ilk fırsatta "lüsyen"e... mantar çorbası iyi gelir doyurur, kitaba kara soğuğa uymuş çok ala...

sokakkedisi dedi ki...

hakkınız var, çok yalın bir anlatım. kitabın kalınlığına aldanmamak gerek, ben de başladım ve daldım hayal dünyasına. parça da cuk oturmuş yani =) sevgiler.

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Hilalcigim, içelim vallahi birlikte, şööyle iki lafın belini kıralim:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili sarelle:)
Lüsyene şans ver, mutlu olacaksın:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sokakkedisi; teşekkürler, sevgiler:)

Süheyla dedi ki...

Bu kitap bana yıllar önce Marlon Brando ve Maria Schneider'in çevirdiği Paris'te Son Tango
(Last Tango in Paris) filmini hatırlattı. :)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sühelyacigim Maria Schneider'in bugun vefat ettigini biliyor muydun:(