16.02.2008

Kar Yağyoooo:)))


Bazen arka arkaya birsürü yazı yazıyıyorum, fakat o yazıları yayınlayacak tarifleri hazırlamaya vaktim olmuyor, bazense tariflerim oluyor ama elime kalem alasım gelmiyor. Bu aralar da tam böyle elime kalem alasımın olmadığı günlerdeyim. Oysa pisirdiğim ve resmini çektiğim o kadar güzel tariflerim var ki... Şu da olsun bunu yazayım bu da olsun oyle yazayım derken 10 gün geçmiş, ama netleşip de üzerinde yazmak istediğim şeyler hala netleşememiş...

Bir önceki postta arabamın başına gelenleri yazmıştım, ilgilenen, yorum bırakan herkese çok teşekkür ederim. Şu an kaskonun inceleme aşamasındayız, önümüzdeki hafta netleşecek durum için beklemekten başka yapacak birşeyimiz yok malesef. Bu süreçte, tam 11 yıl sonra ‘’arabasız’’ olmaya alışmaya çalışıyorum. Önce hafta içi akbil alıp onu doldurdum. İşten çıkınca metro ile evimim yakınına kadar ulaşma kolaylığından ötürü çok da zorlanmadım. Fakat dün akşam bir parti sonrası Anadolu Yakası’da kaldığım arkadaşımın evinden, hem de kar yağışı altında sıcak evime dönmek tam 2.5 saatimi aldı. Her vesait değiştirdiğimde tam da yol tıkandığında ipodumu açıp gözümü kapatıp sabır etmeye çalıştım. Ama yoğun kar yağışı beni bu ilk uzun yol maceramda baya bir zorladı. Eve geldiğimde eşim evi sicacık ısıtmıştı, ama yorgan altına girip ısınma çalışmalarım bile burnumu çekmeme, halsizleşmeme ve artan boğaz ağrıma engel olamadı.

Neyse ki herşeyi bir kenara bırakacak kadar güzel bir gündeyiz. Etraf bembeyaz ve kar şu an tipiye dönmüş bir şekilde yağıyor bizim evin küçük camının önündeki büyük çam ağaçlarının dallarına. Eğer arabam olsaydı Erenköy’den Tarabya’ya 20 dakikada geleceğim için bu lapa lapa güzellikten faydalanamayacağım gerçeğini düşünerek rahatlıyor, açık pencerenin önünde yazı yazıyorum. Annem, biz küçükken yaşadığımız her ortama kendine has güzellik katmayı pek severdi. Elektrik kesildiğinde mum ışığında duvarda gölge oyunları oynar, sıcak havalarda yediğimiz kayısının çekirdeğini kurutup içindeki bademin olgunlaşmasını sabırla beklemeyi öğretir ve kar yağdığında da sadece bu beyaz güzelliğe özgü sıcacık sahlepi getirirdi canım önüne. Evde sahlep yoksa eğer sıcak süte azıcık nişasta katar bol tarçın ile sahlepe benzetirdi bizim için. Biz de eşim ile bu büyüden yararlanmak için birazdan kalın kalın giyinip yürüyüşe çıkacağız. Eğer tipi yavaşlar ise kardan adam yapıp resmini bile çekebiliriz. Dönüşte ısınmak için bakkaldan sahlep alacağım, ama eğer yoksa ben de nişasta ile sıcak sütümü pişirip içeceğim lapa lapa gökyüzüne karşı. Sahlepten hemen sonra da sıcacık bir dilim kafesli börek yiyip her hafta iple çektiğimiz Lost’un yeni bölümünü sıcacık battaniye altında seyredeceğiz. Önümüzdeki hafta cemreler düşmeye başlayacak, artık kar yağsa da tutmaz, yüzden hepimiz bu hafta sonunun tadını doya doya çıkaralım;

Malzemeler

125 gr tereyağ
4 çorba kaşığı yoğurt
1 paket kabartma tozu
2-2.5 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
200 gr beyaz peynir
Yarım demet maydonoz
½ su bardağı süt
2 adet yumurta sarısı

Hazırlanışı

Küp doğranmış tereyağ, yoğurt, kabartma tozu un ve tuz ile hamur elde edin. Bu hamurdan ceviz büyüklüğünde bir parça ayırarak geri kalanını yağladığınız tart kalıbına kenarlarını elinizle yukarı çekerek yayın. İçine beyaz peynir ve maydnozu karıştırarak eşit olarak dağıtın.. Üzerine ayırdığınız hamurdan şeritler hazırlayarak kafes yapın. En son süt ile yumurtayı çarpıp üzerine yayın ve 200 derece ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

18 yorum:

Zeynep dedi ki...

Merhaba
Yazılarınızı büyük bir keyifle uzun zamandır takip ediyorum.Öyküleri çok seviyorum.Sizin de yemek tariflerini öyküleştirmeniz çok hoşuma gidiyor.Keyifle okuyorum.
Bu arada komşuyuz;ben de Sarıyer'de oturuyorum:)
Sevgilerimle

Hülya dedi ki...

Şu anda Ankara'da da kar yağıyor.

Kar beni de çok mutlu eder içimdeki çocuk çıkar ortaya..
Oğlum da tıpkı benim gibi karla birlikte heyecanlanıyor, sabah karla oynamak hevesi ile uyudu.
Umarım bir kaç gün daha yağar.
Sevgilerimle..

pinar dedi ki...

burda ne kar var nede yağmur şuanda.sizin oralara yağmayı beceriyorda buraları hiç aklına gelmiyor:)biz ancak soğuğunu hissediyoruz.birde acayip bir fırtına var.Allah sokaktaki evsizlere,kediye,köpeğe ve diğer canlılara yardım etsin...
papatyam seninde ellerine sağlık .kendin gibi sıcacık olan bu resimler için teşekkürler...

gezicini dedi ki...

Ankara pazar günü karlar altında, cok güzel cook. biz de bugün battaniye altında keyif yapmak istiyoruz.
güzel bir pazar günü dilerim..
sevgiler
gorki

Defne dedi ki...

Bu sabah uyanınca, balkonumuzu kaplayan karların üzerindeki telaşlı ayak izlerini gördüm. Anlaşılan, güvercinler de bizim gibi heyecanlanmış kar yağınca :)...
Sımsıkı kucaklıyorum!

mutlulukmutfaktagizlidir dedi ki...

Sevgili Zeynep, kitabını aldım, okudum. ne kadar güzel yazmışsın ellerine sağlık. İçinden geldiği gibi, sıcacık, samimi!Paylaştığın tarifler de çok güzel! Ben de öyküsü olan yemekleri çok seviyorum. Ve de yeni kitaplarını bekliyorum!
Güzellikleri daimi kılma isteğin,çaban,gücün daim olsun!
Bizlerle paylaştığın güzellikler için çok çok teşekkürler!
Bugün, biraz sonra sitemde aldığım kitapları paylaşacağım. Bunlardan biri de senin güzel kitabın.
Sıcacık sevgiler sana!
Burçak

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Karın yağmasını sadece kar fonu ile fotoğraf çekebilmek için epeydir bekliyordum, yoksa pek haz etmiyorum. Neyse bugün yağdı ben de bir iki kare çekebildim hızlıca, tipiye rağmen. Ama senin adına çok sevindim bu mutluluğu yaşayabildiğin için canım.
Peynirli tart çok lezzetli görünüyor. Mmmmmmmmm...

Sevgiler,

pinarbk dedi ki...

Çocukluk anıları öykülerle, güzel tatlarla harmanlanmış.
Dışarda yine kar var. Aklıma eski günler üşüştü. Hatırlamama vesile olduğun için teşekkür ederim...

Adsız dedi ki...

Ohhh nasıl yenirr ellerine sağlık görüntü nefis yazılar nefis

NiNo dedi ki...

harika bisi olmussss

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili adaşım ve komşum:)
Güzel sözlerin için teşekkğr ederim:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Hülyacığım bu sene de kara doyduk, hele Ankara buralardan daha guzeldi...

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Pinarcığım yoksa sen kar göremedin mi?

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Gorkicigim,
Keske birkaçgün daha miskinlik edebilseydik battaniye altında ben daha doyamamıştım yahu:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Burçakcığım, güzel sözlerin için cok teşekkür ederim, kitab beğenmene çok çok sevindim:) Benim de iyiki senin gibi güzellikleri paylaşan, emeğin kıymetini bilen arkadaşlarım var:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Defneciğim,
Ben de karlara gezinen kediler gördüm site içinde! Bu beyaz rüya daha uzun sürsün, camın önünde içtiğim süt hiç bitmesin istedim!

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Burçinciğim,
Aaaa kar sevilmez mi ayol?
:) kocaman öptüm canım arkadaşım,

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Pinar ben senin sitene bir turlu giremiyrum nedendir acep?

Sevgili balkabak, nino çok teşekkür ederim,

Sevgiler,