3.08.2007

Bree'nin Mısır Unlu Muffin'i


Doğduğum evden taşındığımızda ortaokul ikinci sınıfa gidiyordum. O zamanki çocukluğum ile taşınmak bana o kadar anlamsız gelmişti ki, zaten bir evimiz varken ve o evde mutlu iken, başka ve sevmediğimiz bir eve taşınmak ve üzerine kira ödemenin sebebini çok sonra kabul edebilmiştim. Yeni evimiz hem okuluma uzaktı, hem de altımızda her dakika inip çikolata alabileceğim bir kuruyemişçi yoktu ama tek güzel yanı teyzem ile karşı karşıya oturmamızdı. Zaman geçti, ben büyüdüm, taşınmak zorunda olmamızın sebeplerini bir bir anladım ve yeni evimizi eski evimizi aldatıyor gibi hissetmeme rağmen çok sevdim. Hala unutmadığım ve unutamayacağımı bildiğim en değerli çocukluk anılarımın en güzel zamanları bu evde geçti. Ben mutlu mesut hayatıma devam ederken, benden bağımsız olarak akan zaman ve hayat bize başka sıkıntılar getirmiş olacak ki tam 4 sene sonra yani lise ikinci sınıfa giderken tekrar taşınmak zorunda kaldık. Hiç istemediğim, sevmediğim, sevmeyeceğim, hala da gittiğim zaman rahatsızlık duyduğum bir semte, elimde olan her türlü imkândan vazgeçip yerleştik. Bu üçüncü evimize de alışacağım sandım ama asla alışamadım. Çocukluğum ve ilk gençliğim olarak nitelendirebileceğim zamanların en negatif anlarını bu evde, bu semtte geçirdim. Bu eve taşınırken bizi taşıyan kamyonun, yine bizim eşyalarımızı bu evden alacağını bekleyerek tam 9 sene geçirdim. Bu arada çalıştım, para kazandım, Üniversiteyi bile bitirdim ama ne aklım ne de mantığım bu evde yaşamamı bir türlü kabul edemedi. Nihayet o gün geldi çattı ve biz o evden de taşındık. Benim hayatımın en güzel anı dediğim taşınma günümüz, yine hayatımın en güzel zamanlarını geçirdiğim yeni evimize 6 ay kadar kısa bir süreden sonra aynı semte ama bu sefer başka bir eve taşınmamız ile sona erdi. Ayaklarım ile geri geri geldiğim bu evden çok geçmeden, yaklaşık 2 sene sonra evlenerek nihayet ayrıldım. Dönem dönem özel eşyalarımı tozlu kolilere koyup üzerine kahverengi koli bandı yapıştırmam gereken kişisel hayatıma bunun son olmasını umarak devam ettim.

Özel hayatım böylesine göçebe geçerken iş hayatımın, üstelik aynı şirkette çalışırken de göçebe geçtiğini söylemem, herhalde bu yazıyı yazmamı haklı çıkaracaktır. 6 yıllık geçmişim olan şirkette tam 4 kez taşındım! Koli yap, koli yerleştir, koli taşı, koli boşalt… Bunlar bana o kadar tanıdık terimler ki bir nakliye firması kursam herhalde çok para kazanırım.

En son yeni kan ve can olmasını umarak 6 ay önde taşındığımız ofisimizden de bugün, son olmasını umarak yine taşınıyoruz. Ama bu sefer durum farklı. Bu taşınma benim hayatımda bir dönemi kapatıp diğer bir dönemi açtığı için diğerlerinden biraz farklı, o yüzden bıkkın ve üzgün değilim, aksine sevinçli ve umutluyum. Deniz manzarası olan odamı toplayıp da kapısından çıkarken dönüp arkama bakmayacak kadar da içim rahat. Yine de bana güle güle dercesine son 1 yıldır ilk defa masmavi gülümsemek yerine türkuaz renkte gülümsedi deniz bana.

Bugün oradan oraya koştururken yemek yemeye fırsatı olamayacaklar için Desperate Housewife’dan kendime çok benzettiğim Bree’nin Mısırunlu Muffin’ini yaptım. ‘’Muffin dendiği zaman doğal olarak tatlı bir tad beklediği’’ için durumu tuhaf karşılayarak beğenmeyen abim ile, yeni tatlara hiçbir zaman açık olmayan eşim dışında herkes çok beğendi. Ben de içinde hem şeker hem de tuz olduğu için bayıldım!

Geçmiş bitti. Yeni bir sayfa açıldı, artık umut var, enerji ve neşe var. Buraya kadar her şey iyi de, yarın tüm ışıklar kapanıp, oyuncular seti terk ettikten sonra içeride kalan tek kameranın gösterdiklerinin 10 sezon sonunda Friends’in gösterdiklerine benzemesinden korkuyorum!

Malzemeler;

6 yemek kaşığı tereyağı
1 su bardağı ayran
2 adet büyük yumurta
1,5 su bardağı mısır unu
1 su bardağı beyaz un
1 paket kabartma tozu
1 paket karbonat
1 tatlı kaşığı tuz
¼ su bardağı toz şeker
1 demet ince kıyılmış dereotu (orijinal tarifte yoktu ben ekledim)

Hazırlanışı;

1-Fırının ısısını 205 dereceye getirin
2-Bir tencereye ayranı ve tereyağını alıp çok kısık ateşte tereyağı erimeye başlayana kadar karıştırın. Erimeye başlayınca ocağın altını kapatıp kalan tereyağı eriyene kadar karıştırın.
3-Ayran ve yağ karışımı soğurken ayrı bir kapta yumurtaları çırpın.
4-Soğumuş karışıma yumurtaları ekleyip karıştırın.
5-Mısır unu, beyaz un, kabartma tozu, karbonat ve tuzu elekten geçirin. En son şekeri ekleyin.
6-Sıvı karışımı da una ekleyip iyice karıştırın.
7-En son dereotunu ekleyin.
8-12’li Muffin kabına paylaştırın.
9–20 dakika pişirin

20 yorum:

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Umarım korktuğun gibi olmaz Papatya'cığım. Yeni işyerin gönlünden geçen tüm dileklerin gerçekleşmesi için bir başlangıç, bir vesile olsun. Hayırlı ve de uğurlu olsun.
Mısır unlu lezzetleri çok seviyorum. Tuzlu muffin denemek de hep aklımdaydı. En kısa sürede diyorum.
Sevgiler kocaman,

Nukhet dedi ki...

Sevgili Papatya
Bu yeni baslangic sana mutluluklar tasisin. Hayat sana hep guzleliklergetirsin yasamin boyunca. Aa bu arada ellerine saglik elbette. Ben de Burcin gibi Misir unlu seyleri seviyorum. Sevgiler

Evcilik Lezzetler dedi ki...

O kamera ışıklar kapanınca çalışır zaten hep, tercihen uykuyla uyanıklık arası dönemde devreye girer. Olası içsel korkular bir bir sahneye çıkar hemmen kapat papatyam Yerine kendi yazdığın en sevdiğin senaryoyu koy ve sahnede hep güzellikler olsun :))
Bol şanslar ;))

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Burçinciğim çok teşekkür ederim, tuzlu muffin dendiğinde kulağa garip geliyor aa çok lezzetli:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Nükhetciğim çok teşekkür ederim, sana da Burçin gibi afiyet olsun o zaman:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Burcuşcuğum,

Valla o kadar güzel anlattın ki, akşam oldu,yatağa yattım, uyumadan önceki o devreye geldim ve yaşadım sanki:)))

Adsız dedi ki...

Sevgili Papatya , umarım bu son olur , umarım gönlündeki heyecanla mutlu olursun ve umarım bir sonra ki taşınmalar olacaksa eğer hayatında ; hepsi mutluluğs-huzura yol alır.
Tuzlu muffinleri bende denemiştim.Tatlı olanları kadar makbul ve lezzetliler.
Ellerine sağlık

butterfly dedi ki...

Güzel Papatyacım:)
Umarım bu taşınma her günü birbirinden güzel geçecek bir dönemin başlangıcı olur. Umarım aklına takılan hiçbir terslikle karşılaşmadan, mutlu ve huzurlu olacağın bir ortama kavuşursun.
Bu arada ben senin muffinlere bayıldım, ne kadar da güzel kabarmışlar öyle:), ellerine sağlık.
Sevgiler, öpücükleeer:).
aslı

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Pastarda;

Ne kadar güzel dileklerde bulunmuşsun çok teşekkür ederim:)

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Aslıcığım,

Sağol canım benim, bak ben de isim bulamadım bu muffinlere, sen bulsana?:))

Sevgiler,

Selen dedi ki...

Papatyacığım,
Bu seferki başlangıcın senin için arkana dönüp bakmayacak kadar güzel olmasına çok sevindim. Arada kendimle başbaşa kaldığımda geçmişe dair düşündüğüm herşeyi senin yazılarında, benim asla başaramayacağım kadar güzel bir ifadeyle bulmak çok hoşuma gidiyor. Bende de acayip bir ev sahiplenme duygusu var. Resmen arkadaşımdan ayrılır gibi üzülüyorum her taşınmada. Şu ana kadar her yeni taşındığımız evi sevdiğim gibi, her eski evimizi de özlemle anmaktan hiç vazgeçmedim.

Mısırfin'lerin de enfes görünüyor. Öpüyorum seni

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Selenciğim çok teşekkür ederim,

Mısırfine bayıldım!:)

sevdamavisi dedi ki...

Taşınmak, yeni bir yere alışmak hayatımın kabusu gibidir nedense. duygu dünyam çöküyor adeta. böyle olmasını istemememe rağmen her yeni yer beni mahvediyor ve ben sürekli yeni keşif peşindeyim her şeye rağmen. kalmak da korkutuyor beni çünkü.
canım umarım yeni başlangıçlar hayatına yepyeni güzellikler getirir. tedbili mekanda ferahlık vardır derler ben de buna inanmak isteyenlerdenim. sevgiler

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevdamavisi,

Çok doğru söylemişsin, yeni keşifler motive ettiği kadar alışma sürecinde yıpratıyor da, ama umut bambaşka...

ab-ı hayat dedi ki...

Merhaba Papatya.Her hikayenle farklı bir yerlere götürüyorsun.Bazen eskiye bazen özlem duyulan anlara,mutluluklara,hüzünlere....ve her defasında boğazıma bir şeyler düğümlenerek ama zevkle okuyorum yazdıklarını.Yüreğindeki güzellikler hiç eksilmeden kaleminden akmaya devam etsin.sevgiler Bengisu

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Bengisu hoşgeldin:))

Açalya dedi ki...

Papatya'cigim, her gun okuyamadigim ama ozledigim blogunda kendime cok yakin buldm seni yine bu yazinla. Bir onceki yazim tasinmayla ilgili ve ben de senin gibi cocuklugumdan itibaren 2 yilda bir tasindim ve 'evim' diyebilecegim bir evim olmadi. Hala durum degismedi...en sonunda bir karavan alip onda yasayacagim...
muffin denenecek...kutulari acip yerlestigimizde...

Bir Porsiyon Öykü dedi ki...

Sevgili Açalyacığım,

Ben de yoğunluktan yorum bırakamıyorum ama hiçbir yazını kaçırmıyorum arkadaşım, taşınma ile iligli yazını da okudum, inşallah bu güzel ev son evin olur, kendini oraya ait hissedersin,

Optum Danteyi,

Adsız dedi ki...

Sevgili Papatya :))

Hayirli olsun cidden hersey yazilarin gibi guzel olsun insallah ..... Cok gec saatlerde ve cok araliklarla takib edebiliyorum blogunu.. Tarif bakmak icin her girisimde, yazilara kapilip gidiyorum bende ... en son direk tariflere baktim, bugun de yazini okuyabildim :) bu muffin i denedim superr bisiy ve icinde misirunu olmasi daha da super bi hale getiriyo tabi(kan cekiyo) Bende senin gibi tepkiler aldim bi kisim insanlardan ama yilmadim ve boyle diyen kisilere cay ve bi parca peynir ikram ettim ... Ogle yemegi yerine bu muffinlerden yaptiriyorlar ve yemek olayi kalkti 4gundur :) Ben artik peyniri icine eklemeye basladim ....

Cok optum canim :)))

Unknown dedi ki...

Wakeup'cığım nelerdesin çok özledim seni!

Bu tarifi yazarken senin deneyeceğini ama içine peynir de ekleyeceğini biliyordum:) Defne'de mısır ekleklerini/keklerini yoğurt ile yediğini ve çok güzel olduğunu öylemişti, ben denedim süper oldu, sen yaban ellerde misafirlerini biraz dayoğurt ekle bence ikram ederken,

Öpüyorum ben de seni, selamalar...