14.03.2007

Sigarayı bıraktım ama...














Bu sene sonunda kendime bir iyilik yapıp sigarayı bıraktım.Uzmanların da söylediği gibi sigarasız bir hayat sonrasında insan yediklerinden daha fazla fayda görüyor, daha sık acıkıyor ve ilk zamanlar elini ayağını nereye koyacağını bilmediği için hep bir şeyler yemek istiyor. Buraya kadarki semptomlar çok normal. Fakat yine uzmanların en fazla üzerinde durdukları konu nikotinin fiziksel bağımlılığından kurtulduktan sonraki aşamada, sosyal hayatta sigarasızlığın boşalttığı psikolojik bağımlılık listesine başka bir bağımlılı eklenmesi: Yemek yeme bağımlılığı! Çünkü kilo alımı durmuyor ise bu sefer sigaranın yerine yemek koymuş oluyoruz ki bu da neticede bir bağımlılık. Sigarayı bırakırken ki en zorlandığım nokta olan sigara ile bağdaşık hareketlerin ertelenmesi kisminda kendimi bilgisayarım ile birlikte mutfağa oradan da yemek masasına atmış olarak bulmam oldu Çünkü uzun bir süre TV izlerken ya da kitap okurken sigara içmiş iseniz kedinizi bir müddet yine Tv izlerken ya da kitap okurken sigara arar olarak buluyorsunuz, bu yüzden de en iyisi yaparken sigara içmediğiniz aktiviteleri yapmak gerekiyor. Ben de en zevkli olanını, mutfağa girip pişirmeyi ve yemeyi seçtim.Bir arkadaşımın bana ‘’Sigarayı bıraktın da, aldığın her bir kilo helal olsun’’ demesinin beni artık tatmin etmediği noktada diyete başlamak zorunda kaldım. Her ne kadar çok kilo fazlam olmasa da durmak bilmeyen iştahımı dizginlemek, dengesizleşen yeme düzenimi dengelemek ve potansiyel kalp-damar hastalıkları riskim için erkenden önlem almak adına bir uzman yardımı ile diyet yapıyorum. Bu noktada beni tek üzen şey Portakal Ağacı sevgili Hatice’nin kokusu burnuma gelen un kurabiyelerine sadece bakmak ile sevgili Devletşah’da okuduğum mikrodalgada pişen brownie’yi deneyememek oldu.

Günde bir öğün tüketilen proteinin her çeşidinden bıkmamak için kendimce tüketim şekilleri uydurmaya başladım. Nerede okuduğumu ya da izlediğimi bilmediğim ama saınırım adının tavuk mücveri olduğunu hatırladığum bir tarif aklıma geldi ve ben diyet sınırlarım çerçevesince ve aklımda kaldığınca bir tavuk mücveri yaptım. Bu tarifi toparlayan şey aynı kabak mücverinde olduğu gibi bence yumurta ve 1 kaşık un ama ben tamamen light bir tarif olması açısından bunları eklemedim. Görüntüsü güzel olsun diye de papates yataklarına oturttumç Tavuk mücveri adına zayıf, ama diyet yemeklerine akternatif olması açısından çok güçlü bir tarf oldu. Protein öğünde ızgara köfte, ızgara et ve tavuk şiş yemekten sıkılanlar için…

Malzemeler
8 adet tavuk mücveri

200 gr tavuk göğsü
3 sap taze soğan
½ demet maydonoz
½ demet dereotu
50 gr kadar beyaz peynir
Tuz
Karabiber
4 adet küçük patates
1 tatı kaşığı salça
½ bardak ılık su

Hazırlanması

Patatesleri soyup sıcak suda haşlayın.Tavukları başka bir tencerede sıcak suda iyice haşlayın ve bu arada fırını 200 dereceye getirip kullanacağınız fırın kabının üzerine yağlı kağıt serin. Haşlanan tavuğu ve rodadan geçirin. Tavuğun içine ince doğranmış taze soğan,dereotu maydonoz ile birlikte tuz ve karabiberini ekleyip iyice yoğurun. Sonra elinizle ufaladığınız beyaz peyniri ekleyip yoğurun.(Hatırlatıyorum eğer diyette değil iseniz bu tarife 1 yumurta ile 1 yemek kaşığı un ekleyebilirsiniz.) Haşlanan patatesleri enlemesine ikiye bölüp tavuk mücverlerinin altı için yatak hazırlayın ve üzerini hafifçe tuzlayın. Her bir patatesin üzerine tavuk mücverlerinden köfte gibi şekil yapıp yerleştirin.En son ½ bardak ılık suyun içinde 1 tatlı kaşığı salça eritin ve bu karışımı tavukların üzerinde gezdirin. Isınmış fırında 25-30 dakika kızartın. Hatta benim için fırından almadan 5 dakika önce üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpin

Hiç yorum yok: